SMPTE ST-2110 nedir?
Çok Merkezli Çalışan Yapımcı ve Yayıncılar için Neler Sağlıyor?
Bazılarına göre, SMPTE ST-2110’un ortaya çıkışı, IP üzerinden yayıncılıkta “Vahşi Batı”nın sona erdiğini ve yayıncılar ve üreticiler için tanımlanmış açık standartlarda bir üretim sürecinin başladığını göstermektedir.
Peki SMPTE 2110 nedir? Ve çok merkezli üretim neden önemlidir?
Bu yazıda, SMPTE 2110 ve çok merkezli üretimin yayıncılar için ne anlam ifade ettiğine dair genel bir tanımlama ortaya koyacağız.
SMPTE 2110 nedir?
Sinema ve Televizyon Mühendisleri Derneği (SMPTE; Society of Motion Picture and Television Engineers) tarafından yayınlanan SMPTE ST 2110, IP üzerinden sayısal görüntü de dahil olmak üzere farklı bir çok yayın içeriğini taşımak için tanımlanmış bir standartlar paketidir. Bu standartlar, üreticiler için diğer ST 2110 uyumlu ürünlerle birbirine bağlanarak bir arada çalışabilecek yeni ürünler geliştirmelerine olanak tanıyan bir kılavuz görevi görür (Tıpkı HD-SDI için halen kullanılmakta olan SMPTE 292M standardı gibi).
Bu standartların duyurulması ve kullanımına başlanması içerik üretimi ve yayıncılıkta önemli bir kilometre taşını oluşturmaktadır, çünkü bu standartlar yalnızca endüstrinin IP üzerinden görüntü aktarımını tamamen içselleştirdiğini göstermekle kalmaz, aynı zamanda görüntü akışını yayıncılığın geleceği olarak görür.
SMPTE 2110 standardında, sıkıştırılmamış görüntü ve ses akışlarının nasıl ele alınacağından, iletim zamanlamasına ve eşleme meta verilerine kadar bir dizi parça vardır. SMPTE 2110’un SDI veya SMPTE 2022 gibi önceki görüntü taşıma standartlarıyla karşılaştırıldığında benzersiz yönlerinden biri, çok merkezli üretime izin vermesidir.
Çok Merkezli Üretim: Özüt Temelli Yaklaşım ve Bütünlükçü Yaklaşım
Çok merkezli üretimin özüt temelli yaklaşımını açıklamaya yardımcı olmak için, önce geçmiş standartlar tarafından kullanılan bütünlükçü yaklaşımı anlamalıyız. SDI ve SMPTE 2022, görüntü, ses ve meta veri bileşenlerini tek bir akışta birleştirerek akışları tek bir paket olarak yönlendirir.
SMPTE 2110 ile bu elemanlar ayrı ayrı yönetilir ve hepsi farklı iş akışları ile yönlendirilebilir. Bu, özellikle bant genişliği ihtiyacına karşılık daha fazla esneklik ve kalite ile ilgilenen yapımcı ve yayıncılar için yararlıdır. Bu esneklik gerçekten de yapımcı ve yayıncıların kısıtlı bant genişliği kaynaklarını nasıl optimize ederek kullanabileceklerine odaklanır. Yayıncılar tek tek medya içeriği özlerine ilişkin öğeleri önceden belirlenmiş belirli iş akışı istasyonlarına yönlendirebilir – böylelikle çok merkezli prodüksiyonlarda, ses ve görüntü yapımcılarının içeriği üretmek/düzenlemek için mutlaka aynı binada olmaları gerekmez.
SDI'nin Sonu mu?
Henüz değil. Aslında, SMPTE 2110, SDI’nin belirli bileşenlerini standarda dahil ederek geçişi kolaylaştıran öğeler de içerir – akışları, bant genişliği kullanımı ile daha fazla ilgilenen yayıncılar için önemli olan paketlenmiş bir paket olarak gönderme seçeneğini korur. IP ağlar üzerinden prodüksiyon görüntüsü taşımak için Newtek tarafından geliştirilen kamuya açık kullanım haklarına sahip bir standart olan NDI da dahil olmak üzere başka seçenekler de var. NDI, HD içeriği için bant genişliği tüketimini 100 Mbps’nin altında tutmak için yapılandırmaların basit tutulması gerektiğinde, üretilen içerik akışını SMPTE 2110 iş akışlarına eklemek ve beslemek için kullanılabilir.
Haivision tarafından geliştirilen açık kaynaklı bir aktarım protokolü olan SRT, SMPTE 2110’u içeren iş akışlarına ve görüntü prodüksiyon mimarilerine de katkıda bulunabilir. SMPTE 2110’un bant genişliği gereksinimleri (kayıpsız sıkıştırma kullanarak ve diğer içerik özelliklerine bağlı olarak HD video için ortalama 2-3 Gbps aralığında), bit hızlarının çok daha düşük olması gereken internet üzerinden uzaktan yapım (REMI; Remote Production over Internet) gibi durumlarda her zaman uygun olmadığı anlamına gelir. SRT, içerikten bağımsız olduğundan sıkıştırılmış HEVC veya H.264’ü SMPTE 2110 tabanlı üretim iş akışına, hatta SRT üzerinden NDI’ya taşıyabilir. SMPTE 2110, zaman içinde SDI’nın yerini alabilse de, özellikle ilk ve son kilometre erişimi için diğer IP akış alternatiflerine hala yer olacaktır.
Ayrıca, yayıncılık gibi yerleşik bir sektörde ortaya çıkan her büyük değişiklikde olduğu gibi, SMPTE 2110’un benimsenme aşaması kademeli olacaktır. SMPTE 2110’un duyurulması ve standart haline gelmesi bile uzun vadeli bir proje oldu. SMPTE 2110 hakkında 2017’ye kadar bir çok ön görüşmeler görüşmeler yapıldı, SMPTE Standard – Yönetilen IP Ağları Üzerinde Profesyonel Medya: Sabit Bit Hızı Sıkıştırılmış Video, SMPTE 2110-22 standartı ise ancak Ağustos 2019’da yayınlandı.
Yeni içerik oluşturma fırsatlarına kapı açan esnekliği ve verimliliği için daha fazla yayıncının IP’yi benimsemeye başladığı açıktır. Önümüzdeki yıllarda üreticiler tarafından kabul edilecek olan SMPTE 2110 standartlarının ortaya çıkmasıyla, içerik üretimi beklentilerinin üzerinde kalmak isteyen yayıncıların IP üzerinden iş akışlarını benimsemesi gerekecektir.